ince ayarlar diyarında
dalgalı orman yapraklarım
usulca omuzuna değerek geçti
dev gaga çiçeğin ağzından
renkli çocukların saçlarını sevdim
iki yandan fısıltıyla
bin kere deha
bana anlattığın karanlık kutuyu dinledim
sen bana gökyüzünden geldin
kelimeler tekerlendi
seni gerdanından boynuma diktim
sonra yuvarlanarak karıştık
kollar mor gitarlar
teller ve kuşlar
bir çığa denktik
hiç görmediğimiz
şu batan güneş tepenin arkasına
gülen sırt üstü düşüverdik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder