25 Ocak 2011 Salı

butamyarım

aydınlık tarafı karanlık tarafına sormuş
burası dolu muymuş
evet ya da hayır
bu artık tozda ve solmuş
dün ikinin arasında nadir yetişen bir kokuymuş
sesi içi
ya da uzak bir yeri
harikada yatan hiç mi bulunmuş
derdi katısı tortu
uykudan kaldıran donmuş bir eskimo muymuş
baktım kiri hıçkırık yüzüne
sırtından uzayan süzgeçlere
geçebildim mi delikleri
yankın balıkçının ağı dibi
herbini boynuboyunca
uzanmayı bilerek
sık yaptığı birşey gibi
ya da annesinin öğrettiği
ger ipi yutkun onu buradan
siyah seven saçının
rengi tüylü bir kuyu
düşmekten zevkle içine
belki gıdıklanan huylarımın huyu
ürkek kaplanı çalan
evleri kapısız ve şakasız
tok maklar mekler
ya da meli malı
kapalıyken bakabilen
tek gözüyle güldü
yüksekteki korkusunu birlikte içince
durgundum
yine geçiyor
tünel gezegeni
labirent çizen çok türde
ayık zevklerin estiği bir orman gibi
tadına baktın mı öncesine
hatırlar ve buldum gibi
işte burası soğuk kanatır
bunu nereden öğrendin ki
aydınlığın hemen yanı karanlığın
ikisi de senin yarın uzunca yarım değil miydi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder