yumuşak çalan uzay
tüylerine ayrılmış birileri
rüzgar böylece geçebilir
tel tel ayrılandan
balığın fanusu puslu girdabında dönerek
aynının gözünden dalar
başka bir ayın gözünden çıkarsın
aynanın arkasından baktın sen ama ayrısın
havayı hecelerce yuttun
susuzluğu kuraklıktan alıp
soğuk dik yamaçlı sırtlara
sıcak ellerle tırmandın
sıfırların susu
ve sırtı bir harita
yollarında dağları büyümüş
adaları taşıran yataklar
alışık
resimlerinde konuşan bir baykuş
ve sirkte gülen pengueni
sonrası bu nedenle mi
karanlıkta görebilen
buzun üstünde yaşar gibi
zor kaynak tuzu zümrüt yaşı
ve kollarına sarılmış bir bebek
ellerimizi bağladı
kalbi atan sarmaşıklar
şimdi güneşten bile korkmadan
büyüyen canavar
ısırmak ve
diş izleri birakmak
açılan deliklerde akmak için
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder