24 Temmuz 2010 Cumartesi

durduraksar



kumlarımız karışınca
bi dairenin ortasında
giderek delen
döndükçe hızlanan
beni yuttu önce seni
çekti bir girdabıda
pus biriyle karıştırıp
denizin sesine battık
sonra sola
dalgayı tutuk
köpüklerinden düşürdük
seslendiler korku bulanı
arkası açıldı masum
ayakta iki tarafa
bin kol uzun sarmaşık tüylü
kemiklerimde iki el senin
çekildik giderek
kayarak o kumu izler d e
denizin yüzüne sevdik
bu duyduğumuz se
karışanların tek sesi mi
kalbine oturmuş
diptaşı orda duran
saçlarımız havaya asılı uçtu
terkedip yaktılar sadece onlar
ilkinde gecesi
ve
onunda öncesi
uyku derimizi aramıştı
parmak ucunda tırnak kırıp
şimşekle dolduk
bizi başalatan oyunda
bilinmeden hissedilmiş
zarını deldik
sular aktı deniz dağın ağzından
tuz yağmurunda oyulup
sarıldı güneşe
aya indi hayvanları
karanlığını bilerek
iki tarafıda sevmişti
gölgeleri tanıştı ışıkta
kayıp gözünü buldu
çemberin etrafını çizdi elleriyle
sorular yürüdü karnından
benzetmeyi sevmeyen bir yerden
bahçeme inmişti
ekilmeden ses olamayan yeşillere
kokuya daldım diyerek
yakalanmayı sevdi bir an
düşmek öldü orda
tekrarı vuruşlarında duymuştu
baktık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder