8 Haziran 2010 Salı

dur yol


kağıttan bu kesik ince
zorda kısılmış bu kışlık
aralandı uzamış kolları
uzandım bu yol o yol
senden çaldım bu kez kendimi
dökül dünde bulundum
düştüm bir kör yana arada kalan
isimleri uzun yalnız birileri
arka arkaya bu terde geçer
ve de en çığlık sesleri
o gün
uyudum içimde durunca
kal istedim tam ortamda
şu dağ şarkısındaki dibi
gittikçe büyüleyen yarık ağaçta
sırda kalan iki suç
yine başka ağaç karşıma çıkınca
birbirine geçen kusurlarımızın izi
bu yol içimize geçen
bu yol geçip gidemeyen
o yol bu yol
iki yanı ağaçlı
zor dar yol içimize giden
iki yanık dalgası
taşan buz eski suyun
kendini bulduğu o yol
demir iskeleleri söken
bu yol o yol
etinde denize dönüşen
gece gibi
onlar sadece bizdendi
diyerek gider bu yol

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder