17 Haziran 2010 Perşembe

vagrant uyku argon


karanlıkta tek nokta var
parmak ucunda oynadıkça
mürekkebin kağıdı gibi
emiyor yayılarak kalanlar
kalkıyor eti kemiği
en yalnız ilk toza bulanarak
sonu yoktu
geçmişide yok olmadı hiç
bulamadı şarkısını
durmadı dizinde kuçağına
elmastan gözleri açtıkça
ayda dişleri parladıkça
acıkıyor bu insan duvarlar

yuttular mı hiç önceden
tattılar mı
karagölbalığı
yüzerdi
önceleri
duyardı sonrasında
kimden öğrendi
kimi gördü ilk
kimi aldı tadında
yemeden önce kokusu
hala tam burda

oturdum diline ağacın
konuştum uzaydayız
başsız ince gergin çizgiye baktım
dev çemberin üçgeni sevişine daldım
sordum biz uzaymıyız
eli çağırdı yankısı kadar
avucuna girdim bir yırtıktan
okyanusun sesi burda
balinanın kamburuna seslendim
örttü üstümü o gece uzaya bindim
yıldızdan bir kuşla kayarak
yanık bulutlardan ayrılarak
zerrelerime saçılarak
kilometrelerle konuşarak
sana geldim
gözeneklerine kaçarak
hücrelerini yırtarak
sana sendim
tuttun kendini beni
kollarınla kaldırdın
sordun konuşmadan
bizim sonumuz nerede
geçmişi yoktu sonuda yok
evimizde ortadayız
biz sokaksız orda uzayız
aynı anda konuşmaktan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder